KORKMAZCAN UMUT SAÇTI
Vatan Partisi Denizli
Milletvekili Adayı HASAN KORKMAZCAN, Denizli Horoz Radyo’da Yaptığı Söyleşide,
Halkı Yüreklendirerek “Ümitsizliğe Düşmemeye” Çağırdı:
Kadriye
SÖZERİ: Türkiye sizi 1969 yılında Denizli’nin meclise gönderdiği en genç milletvekili
olarak tanıdı. Bize kendinizden bahseder misiniz?
Hasan KORKMAZCAN: 1941 yılında
Tavas’ın Aydoğdu köyünde doğdum. Ortaöğretim ve Lise tahsilimi Isparta İmam
Hatip’de tamamladım. 1956 yılında öğrenciyken gazeteciliğe başladım.
Gazetecilik de beni siyasete sürükledi. 1965 yılında Adalet Partisi’ni iktidara
taşıyan yapının temellerini oluşturduk. 1969’da Denizlililer beni milletvekili
adayı olmamı istediler. Ön seçimde seçildim. 1969’da milletvekili seçildim.
İsmet Paşa’yla o dönemde ölünceye kadar çok yakın çalışmalarımız oldu.
Kadriye SÖZERİ: Vatan Partisi’nde
bütünleşme amacınız nedir?
Hasan KORKMAZCAN: Bu iktidar iş
başına getirildiği günden bu yana muhalefet eksikliğinden bahsediliyor. Her an
iktidarı denetleyen iktidar adayı bir partinin bulunmaması Türkiye’yi çok kötü
noktalara sürükledi. Muhalefetsiz demokratik rejim olmaz. Türkiye’de 2002
yılında o zamanki iktidar ve muhalefet bir takım dış baskılarla siyasi bakımda
tahrip edildi. Türkiye’nin ekonomisi Türkiye’den yönetilemez oldu.
Sonuç olarak geldiğimiz nokta
gerçek denetimin işlenemediği hukukun işlemediği boyuta sürüklendi. Muhalefet
partileri etkin olsaydı meclis tarafından yazılmayan anayasayı kabul etmiş
olmazdık. Anayasa meclis tarafından yazılır, yargı organları tarafından
değil. Anayasanın yetkileri konusu 1970’lerden beri tartışılır. Hukuka
güvenilmeyen bir sistemde hangi rejimin adını koyarsanız koyun demokrasi olmaz.
Demokrasi kurallar tarafından
yönetilir. Bunlar denetlenmediği zaman adı ne olursa olsun bu kişisel bir
rejime dönüşür. Türkiye şuan da böyle. Bir kişinin keyfi yönetimi tarafından
idare ediliyor. Türkiye’de muhalefet herhangi bir tıkanıklıkta meydan okuyamıyor.
Hadi seçime gidelim diyemiyor. Çünkü her seçimde mağlup oluyor. İsmet İnönü
muhalefete düştüğü zaman küsüp gitmemiştir. Türkiye’ye buradan da hizmet edilir
diyerek en iyi şekilde hizmet etmiştir. Türkiye’de muhalefet ve yargı
küçümsenmeye başlanmıştır.
Kadriye SÖZERİ: Türkiye’deki
başkanlık sistemi düşüncesi hakkında ne söylemek istersiniz?
Hasan KORKMAZCAN: Türkiye’de
başkanlık sistemi istenmediği için olmayacak. Türkiye’de keyfi bir tek adamlık
sistem isteniyor. Cumhurbaşkanı anayasa kurallarına uymuyor. Yargıya karşı
çıkıyor gücünüz yeterse gelin yapın diyor. Bu hiçbir kamu görevlisine
yakışmayacak bir eylemdir. Bunu bir memur söylese sen nasıl kamu görevlisisin
diye tepki gösteririz. Bir cumhurbaşkanı böyle bir duruma düşüyorsa bu çok
vahim bir olaydır. 1876’dan beri parlamenter sistem uygulanıyor. Osmanlı
yönetimi bile keyfi yönetimlerde bulunmadılar. Hep hukuk denetimine sahip
çıktılar. Ben imam hatip okulunu bitirdim. İmam hatip Atatürk’ün kurduğu bir
kurumdur. Hurafelere kulaktan duyma bilgilere inanılmaması için kurmuştur.
Kadriye SÖZERİ: Denizli’nin en
önemli sorunları nelerdir?
Hasan KORKMAZCAN: Denizli’nin
sorunu Türkiye’nin genel sorunlarından ayrılamaz. Denizli sorunları daha ağır
bir şekilde yaşıyor. Çünkü Denizli öncü kentlerden biridir. Denizli’nin birinci
sorunu geleceğe güvenle bakamamak, gelecekte daha iyi Denizli olacak umudunun
kaybedilmesidir. Tarımda tütün, afyon, anason, pamuk ekimi yapılıyordu. Her
sene daha çoğunu üretmek içim uğraşıyorduk. Köylerimizin elektriği yolu yoktu
onları yapmak için çalışıyorduk. Biz ne yapılması gerektiğini rakamlarla
görebiliyorduk.
Yerli kaynaklara dayalı enerji
üretimini sağlıyorduk. Özel sektör eliyle son model dokuma tezgâhları boyama
tezgâhlarının yapımını 1970’lerde tamamladık. 1999 yılında Pamukkale
Üniversitesi’nin çalışmalarını kolaylaştırmak için Pamukkale Üniversite’sine
arazi tahsili yaptık. Orada birçok proje yapılacaktı ama maalesef olmadı. Bu gün
gene hedeflerimden biri bu. Orada makilik bölgesi olan atıl alandaki arazinin
üniversiteye bağlanması konusunu canlı tutuyorum. 75. Yılını kutladığımız köy
enstitüleri gibi uzaman eğitim yerleri yapılmalıdır. 12 yıldan beri sulama
yatırımları yapılmıyor ve tarım ölüyor. Tarımdan geçimini sağlayan insanlar
gizli işsize döndü. Vatandaş tarımdan geçimini sağlayamayınca tarlalarını elden
çıkarmaya başladı.
Ayrıca özelleştirme yapılıyor.
Özelleştirme daha iyi rekabet için yapılması lazım. Devlet tekeli yerine özel
firma tekelini dönüştürüyorlar. Bu firmalar hiçbir yatırım yapmıyorlar sadece
tahsilat yapıyorlar. Mahkemeler birkaç kişinin başvurusunu haklı buldular çünkü
bunlar hukuk dışı iş yapıyorlar. Bunlara karşı da mücadele etmemiz lazım.
Denizli için bizim hedefimiz aynı Türkiye gibi. Halkın içindeki bölünmeyi
kaldıracağız.
Kendilerine oy veren kişileri
kendilerinden saymadılar. Vatandaşı birbirine düşürmek için uğraşıyorlar.
Türk milleti egemenliğini korur ve kimseyi boyun eğmez.
Kadriye SÖZERİ: Ülkemizin ve
şehrimizin ekonomisi sizce ne durumda?
Hasan KORKMAZCAN: Türkiye’de öncü
bölgelerden birsi Denizli’dir. Milli ekonomi politikası uygulanırsa özümüze
döneriz. Menderes havzasının bozulmamış değerlerine dönecek. Tarımdaki
kirlenmenin önüne geçeceğiz. Bu iktidar devletin başına geldiğinde pamukla
mazotun fiyatı dengedeydi şimdi ne halde bir bakın. Yabancılara satılmış olan
stratejik yerleri yeniden alacağız. Milletimiz önceden yüzde 25 tasarruf
yapardı şuan yüzde 10’lara düştü.
Her diplomalı gencin 4’te 1’i
işsiz. Bir kere dünyada uygulanan işsiz sayısı Türkiye’de hesaplanmıyor. Köyde
oturanları tarım işsizi sayıyor. Ev hanımlarını saymıyor. Herkese iş
sağlamak sosyal devletin işidir. İstihdam yaratan sanayici devletin koruması
altında olacaktır. Haksız muameleye uğramayacaktır. Bir sanayici
çalışanlarının hakkını verdiği sürece bizim başımızın tacıdır. Bunların
işlerini doğru yaptığı sürece siyasi görüşlerine bakılmaz.
Halbuki bugün böyle değil.
Devleti soyanlar verdi ödemiyorlar. Büyük ihaleler alanlar doğru dürüst vergi
ödemiyor. Asgari ücret alan vatandaşımız bile vergi öderken bunlar vergi
ödemiyorlar. Türkiye’de öğretilmiş çaresizlik empoze ediliyor. İktidarın
yanında olmazsa kazanamazsın diye düşündürüyorlar. Bütün partilerin
tartışabileceği bir ortam oluşturulmalı. Bir adam yukarıdan bir şey söyleyecek
o yapılacak, böyle bir şey olmaz. Gezi olayları gibi bir süreç yaşadık. Türkiye
Cumhuriyeti’ne yakışır bir süreç mi bu.
Biz üniversitesi öğrencisiyken
bir karar aldığımız zaman bunu hükümete sunduğumuz zaman hükümet bizimle oturur
konuşurdu. Gençleri itip kalkmakla bu iş olmaz. Gençlerimizi umutla doldurmak
lazım. Artık eğitim reformu da şart. Her yetişen kendi meslek alanında en iyisi
olmalı. Onun dışında da kendi iş alanını geliştirmesi lazım. En önemlisi
Türkiye’nin barışını yeniden kurması lazım.
Kadriye SÖZERİ: Çözüm süreci ile
ilgili neler düşünüyorsunuz?
Hasan KORKMAZCAN: Vatan Partisi
olarak barış sürecinin Türkiye’nin kendisi tarafından oluşturulan bir süreç
olduğuna inanmıyoruz. Eli silahlı terör örgütüne postacılık yapıyorlar. Bu
pazarlıklar sonucunda hiçbir şey ortaya çıkmaz. Bölge ülkelerle iş biriliği
yapılarsa bu süreç çözülür. Eli kana bulaşmış kimse affedilemez. Devletin hukuk
kuralları neticesinde vermesi gereken ne varsa verilir zaten. Meclise adım
attığımız gün PKK kara kar düşünecektir.
Şunu bir hatırlayın. Apo yakalandı.
Jandarma albay onu sorguladı. O jandarma albay darbeci denilerekten yargılandı
ama şimdi aklandı ve Aydın’dan Vatan Partisi’nin adayı oldu. Bir ülkeyi
yıkabilmenin yolu öncelikle silahlı kuvvetleri yok etmektir. O yüzden silahlı
kuvvetlere saldırıyorlar. Ordumuzun içinde darbeci yok. Bugün kalkınmayı bir
kenara bırakmışız küresel faizi düşünüyoruz. Bu süreçte vatandaş 7 Haziran
seçimlerini çok iyi değerlendirmelidir. Biz komşularımızla düşman olmasaydık
tarım konusunda bu kadar çile çekmeyecektir. Çünkü onların coğrafyası tarım
için uygun değil.
Kadriye SÖZERİ: AKP
iktidarını önlemek için HDP’ye oy verme kampanyası başladı son günlerde. Bu
konuyu nasıl değerlendiriyorsunuz?
Hasan KORKMAZCAN: AKP
kızgınlığıyla HDP’ye oy vermek vatana ihanet demektir. Ellerini kana
bulaştırmak demektir. Bugünkü iktidar yenilmez algısı yaratmaya çalışıyorlar.
Biz Vatan Partisi’nin kurmadan önce diğer partilerle de dayanışma içerisinde
çalışarak Silivri’yi boşalttık. Anayasayı değiştireceklerdi onlara engel olduk.
AKP aslında muhalefetin başarısızlığı ve beceriksizliği sebebiyle bugünlere
kadar geldi. Biz bu boşluğu doldurmak için geldik. Artık çaresizlik yok. Doğuda
AKP’ye toplanan oylar Vatan Partisi’ne gelecek.
AKP’nin devam etmesi demek
ekonomik çöküntü demek. Son 3 ayda cebimizdeki 100 lira 72 liraya düştü.
Küresel emperyalizmin ülkemizi çökertmesine izin vermeyeceğiz. Vatan Partisi
içinde değişik ideolojiler var. Solcusu da milli düşünürü de var.
Bizim çalışmalarımızda Abdüllatif
Şener var. AKP’yi kuran 4 isimden birisidir. Ama o bir şeyi gördü, AKP’nin
dışarıdan yönetildiğini gördü ve ayrıldı. Şimdi halkın için rahatça
gezebiliyor. Gerçek siyasetçiye güzel bir örnektir. Hasan Korkmazcan niye Vatan
Parti’sinde diye soranlar oluyor. Ben de şu cevabı veriyorum. Türkiye’de çare tükenmemiştir.
Bizim görevimiz çare üretmektir. Bunu göstermek için Vatan Partisi’ndeyiz. 26
Nisan’da Yunanistan’a ihtar mitinginden sonra tamamen Denizli’de olacağım ve
gidemediğim tüm yerlere gitmeye çalışacağım.
Kadriye SÖZERİ: Son olarak
değinmek istediğiniz başka bir konu var mı?
Hasan KORKMAZCAN: Denizlili
hemşerilerimiz her zaman benim kritik dönemde verdiğim kararları desteklediler.
12 Eylül sonrası bağımsız adayken bana o kadar sahip çıktılardı ki ihtilalciler
korktu ve adaylığımı iptal etti. Türkiye’deki bütün parlamenterlerin
birikimlerini ben gelecek kuşaklara aktarmak istiyorum. Şimdi de genç
arkadaşlarımızla çalışıyoruz. Ben 1. Sıra adayıyım. 2. sıra adayımız Yadigar
hanım 26 yaşında. Halkımız hiçbir zaman umutsuzluğa kapılmasın. Her zaman çare
vardır. Türkiye’nin ciddi bir değişime nefes almaya ihtiyacı var. Artık onların
dönemi bitiyor.
Emperyalist güçlerin de devri
bitiyor. Asya halkları yükseliyor. Bizim de onlara öncülük etmemiz lazım. 21.
yılda da emperyalizme son verirken bu işin öncüsü Türkiye olmalıdır.
VATAN PARTİSİ DENİZLİ’Yİ ADIM ADIM DOLAŞIYOR
Vatan Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Denizli
milletvekili adayı Hasan Korkmazcan başta olmak üzere milletvekili adayları
Çal’da pazar ve esnaf gezisi ardından Vatan Partisi Çal İlçe bürosunun açılışını
yaptı.
NİHAT ZEYBEKÇİ HANGİ EKONOMİNİN BAKANI?
Pazar gezisi sırasında köylülerin ve Bekilli halkının yoğun
ilgisiyle karşılanan Vatan Partisi heyeti üreticinin ve halkın dertlerini
sundu, çözümlerini anlattı. Ziyaretler sırasında sık sık pahalılıktan yakınan
Çal halkı, Denizli milletvekili ve Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi’ye ve Akp
iktidarına sitem etti. Bir esnafın; ‘’üretimi bitirdiler, soframıza koyduğumuz
patatesi bile alırken artık elimiz yanıyor, patates hiç bu kadar pahalı oldu mu
Sayın Nihat Zeybekçi? ‘’ ifadeleri dikkat çekti.
KORKMAZCAN ÇAL HALKIYLA KİTAP OKUDU
Çal’da matematik öğretmeni Niyazi Daban tarafından
düzenlenen kitap okuma kampanyasının son etkinliği 20 Nisan Pazartesi günü Çal
Eski Belediye binası önünde yapıldı. Otizmli Emre için kitap okuyoruz
sloganıyla başlayan etkinliğe 7den 70e, köylüsünden, askerine her kesimden
insan katılıyor. Hasan Korkmazcan da Vatan Partisi Çal İlçe Örgütüyle birlikte
kitap okuma kampanyasına destek verdi. Yapılan Çal gezisinin ardından Vatan
Partisi heyeti Çal İlçe binası açılışına geçti. Açılış konuşmasını yapan Çal
İlçe Başkanı Ali Macun; “Çal insanı vatanseverdir, üreticidir. Ülkemizi
birleştirecek, üreticinin, esnafın yüzünü güldürecek programa sahip tek parti
vardır o da Vatan Partisi’dir. Çal olarak üzerimize düşeni yapacağız. Ev ev
gezeceğiz, halkımıza partimizi anlatacağız. Çal’ın vatanseverlerini, öncülerini
Vatan Partisi’ne çağırıyoruz”
HASAN KORKMAZCAN’DAN ESKİ SEÇMENLERİNE ÇAĞRI
Çal İlçe Başkanı’nın konuşmasını ardından söz alan Hasan
Korkmazcan; “Bütün ayrımları kaldırıyoruz, artık tek kaygımız var: vatanımızın
birliği ve bağımsızlığı. Milliyetçiler, halkçılar, devrimciler Vatan
Partisi’nde birleştik. 1969’da en genç vekil olarak beni meclise gönderen tüm
seçmenlerimizi vatanda birleşmeye çağırıyorum. Şimdi görevimiz Vatan Partisi’ni
meclise sokmaktır. Mecliste şu an sözde 3 parti var görünmektedir ama tek
program vardır. Bu cephenin karşısında duracak Vatan Partisi meclise
girmedikçe, emperyalizmin pençesinden kurtulamayacağız” sözleriyle dört
dönem kendisine oy vererek meclise gönderen seçmenlerine de çağrıda bulundu.